Jülide'nin Anlatımıyla

''Gitti de gitti

Sevgilim gitti

Ardına bile bakmadan gözyaşım gitti...''

Doktorun koymuş olduğu ''ani şok'' teşhisinden sonra taburcu olup Ayşegül abla ile tilkinin dönüp dolaştığı ve sonunda kamp kurduğu yer olan evime geri dönmüştüm.Dilimde takılı kalmış bir Orhan Gencebay klasiği ''Gitti de Gitti '' ile odamda beni sarmalayan yatağıma uzanmış tavanla aşk yaşıyordum resmen.

Düşünüyordum,taşınıyordum hatta uyuz olmuş gibi kaşınıyordum ama ne yapmam gerektiği ile ilgili beynimde en ufak bir ışık belirmiyordu.

Oğuz'un Anlatımıyla

Bu gecenin faturası biraz ağır kesilmiş olabilirdi gerçekten.Ancak intikam soğuk yenen bir yemekti.Jülide'nin benden çekeceğini gözümün önüne getirdiğimde yüzümde beliren arsız gülümsemeye engel olamıyor çizgi film karakteri çirkin köpek değerli gibi tıslayarak gülüyordum...
Yıllardır içimde büyüyen öfke, intikam hırsı ile dağ gibi olmuş ve benliğimi ele geçirmişti. Aslında öyle çokta büyütülecek birşey değildi ama yine de Jülide 'nin beni sokak ortasında yavru kedi misali terk etmiş olmasını sindirememiştim. Onu yemeğe çıkarmıştım ancak benim hayalim mütevazi bir yemekti. Bir anda kendimi yemeklerin fiyatı üç basamaklı olarak ayarlanmış bir restoranda bulunca çareyi cüzdanımı unuttum ayağına yatmakta bulmuştum. Ertesi günde Jülide beni terk etmişti. Tamam yapmış olduğum şık bir hareket değildi ama bulaşıkları yıkayayım desem sanırım o hesabı ödemek için bir ay restoran da çalışmam gerekirdi. Uzun zamandır takip ediyordum Jülide 'yi bir gölge gibi. O zamanlar babamın istediği bölümde okumadığım için peder bey musluğu kapatmış ben anacağızımın babamdan gizli saklı verdiği harçlıklara mahkum kalmıştım. Sonrasında ben arabayla sekiz takla atınca babam ufak çaplı bir kalp krizi geçirmiş ve beni yeniden himayesine almıştı. Bekarlığa veda partisine gitmiş ve yine usul usul Jülide' yi izlemeye başlamıştım ki alkolü fazla kaçıran Havva kucağıma düşmüş, beni görünce sarılmış vede beni düğüne davet etmişti. Gökte ararken yerde bulmuş misali sevindirik olmuştum haliyle. Evlenmesine izin vermeyecektim. Ondan nefret ediyordum.
***
Hayat heran yeni olaylara gebe olarak ilerliyordu. Jülide odasında tavanla aşk yaşıyor, Oğuz sonu gelmeyen intikam planları kuruyor, Cem ise ameliyathane de kuşu için son duasını ediyordu. Bir üçgenin içinde elim sende oynayan bu üç kişinin kaybolacağı talihsiz serüvenler dizisi yeni başlıyordu üstelik.
Bakalım bu hikayede hangi karakterin yüzü gelecekti? Yada gelebilecek miydi?

Uzunca bir aradan sonra herkese kocaman bir merhaba? Beni ve Terbiyesiz karakterlerini özlediniz mi? Çünkü ben sizi çok özledim. Bu bölüm biraz hikayenin aksiyon komedi içeriğinin dışında geçiş bölümü gibi oldu. Ayrıca neden kısa dediğinizi de duyar gibiyim. Sizden bolca yorum istiyorum çünkü bu hikaye yazdığım diğer hikayelerin dışında sizin yorumlarınızla şekil alsın istiyorum. Ve evet artık Aşkı Kıyamet raflardaki yerini almaya hazır olduğu için yoğun dönem sona erdi. Bu yüzden artık hergün olmasa da gün aşırı bölüm yayımlamaya çalışacağım.
Hepinizi çok seviyorum
İyiki varsınız...